Çölkesen Yayıncılık Eğitim Teknoloji Grubu ~ Papatya Bilim ~ Dörtkardeş Yayınevi ~ Toroslu Kitaplığı Yayınevi ~ TDK Bilim İnternet Kitapçısı

 

  Toroslu Kitaplığı Yayınevi

      geçmişten günümüze gelen birikim...

 

Sayın okuyucumuz kitap satışımız sitemiz üzerinden yapılmamaktadır. Kitaplarımızı kitapçılardan, online sitelerden ve  en hızlı olarak TDK Bilim üzerinden tedarik edebilirsiniz.

Kitaplarımız Türkiye'nin İnternet  Kitapçısı TDK Bilim üzerinden tedarik edebilirsiniz.

 

Dil Kitapları

Felsefe Kitapları

İnceleme Kitapları

Şiir Kitapları

İlköğretim Kitapları

Yaratıcı Okuma Dizisi

Üniversite Kitapları

Üç Nokta Dergisi Kitapları

Hobi-Spor Kitapları

Aile Sağlığı Kitapları

Yeni Hazırlanlar

Kitaplarımız

 

Kitabınızı Yayınlayalım

Lütfen bize yazınız.

İstanbul-Cağaloğlu

e-Posta:

admin@toroslu.com.tr

Tel: (0212) 527 52  96

Fiyat Listesi (Excel)

 

 

 

 

 

 

 

     Denizli Odanın Kayıkları ~ 45'lik anlatılar ~

     Meltem Çiçek -  Toroslu Kitaplığı

 

 

Şiirleri, şairin kendi sesinden (eşlik eden Murat Süngü) dinlemek için bu bağlantıyı tıklayınız veya aşağıdaki QR kodu okutunuz.

     

Arka Kapak Yazısı

“Sokak kapısı, o akşam da kapıyı çalanın karşılanmaya ihtiyaç duymadan içeri girebilmesi için aralık bırakılmıştı. Her şeyin aynı olduğu, aynı hareketlerin tekrar edildiği sıradışı (!) akşamlardan biriydi. Tokmağa uzanan el,  yavaşça yaşlı ahşabı itip parmaklarının ucuna basarak içeri girdi.  Kapıyı, geldiğini içeridekilere duyuracak bir tonda yavaşça kapatarak küçük odaya yöneldi.

Denizli oda her zamanki gibiydi… Bazen “her zamanki gibi” olanın değerini bilmediğimizi fark etmeyiz! Odanın denize açılan geniş pencerelerinden, mavinin kadim sandallarının ışığı dolmuştu içeriye. Konuğunu tanıdık kokusuyla karşılayan denizlerde başladı  “söz” ...” - SELİM’İN ROMANI’ndan (Meltem ÇİÇEK)

DENİZLİ ODANIN KAYIKLARI; okuyucuya, kayıkların hüzün kokan sükûtunu hissetmenin tarifi zor anlatılarını sunuyor. Denizin oyuncu dalgalarından lezzet almaya davet ediyor. Rüyanın, denizin, sandalın kol kola girdiği hayatları selamlıyor… Ölüm ve ayrılığın hikayelerini anlatıyor denizli odalardan!  

Başa dön

İçindekiler (Şiirler)

Sepette

Denizli Odanın Kayıkları

Çilehane

Yedi Uyurlar Gibi

Sandal Kırmızısı

Pamuk Prenses

Masa Saatine Ağıt

Sabun Kokusu

Kurşun Kalem

Lobotomi

Söz

Misafir

Bilmeden

Yolcu

Sulu Boya Rüya

Fil İçin

Rüya Çiçekleri

Arayış

Aşk

Eksik

Kayıp

Var

Müjde

Anatomi Karşıtı Aşk

Uzak

Yağmur

Cenaze

Bir Karşılaşma İçin

Kırmızı

Med Cezir

Şarkı

Karışık

Av Mevsimi

Saklambaç

İsimlik

Başa dön

   

Önsöz - Dibâçe -  Denizli Odanın Kayıkları

“Sokak kapısı, o akşam da kapıyı çalanın karşılanmaya ihtiyaç duymadan içeri girebilmesi için aralık bırakılmıştı. Her şeyin aynı olduğu, aynı hareketlerin tekrar edildiği sıradışı (!) akşamlardan biriydi. Tokmağa uzanan el,  yavaşça yaşlı  ahşabı itip parmaklarının ucuna basarak içeri girdi. Kapıyı, geldiğini içeridekilere duyuracak bir tonda yavaşça kapatarak küçük odaya yöneldi.

Denizli oda her zamanki gibiydi… Bazen “her zamanki gibi” olanın değerini bilmediğimizi fark etmeyiz!... Odanın denize açılan geniş pencerelerinden, mavinin kadim sandallarının ışığı dolmuştu içeriye… Konuğunu tanıdık kokusuyla karşılayan denizlerde başladı  “söz” ...” 

Henüz okurla buluşmayan kitabım SELİM’İN ROMANI böyle başlar ve denizli odalarda kurulur hayat… Bu, okuma-yazmayı Anadoluhisarı’nın meşhur Göksu Deresinin kıyısında öğren biri için büyülü bir an andır zira kayıklarla büyüyenler ömür boyu sevdalıdır kayıklara… Ömür de bir sandala sığıverir zaten! Ne tarifsiz bir mutluluk!

Oğuz Atay da sandalın bir yerine gizlenip eşlik eder bu yolculuğa; “İyi şeyler birden bire olur, bu kadar bekletmez insanı. Sürüncemede kalan heyecanlardan ancak kötü şeyler çıkar ya da hiçbir şey çıkmaz.” diyerek!  

Evet, kayıklar arasında geçen yılların anlatılarına hoş geldiniz!

Anlatı veya şiirin ne olduğunu sorarsanız, bu soruyu Neruda yanıtlasın zira ünlü şair, 1954 yılında Şili Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada kendisine şiirin “ne” olduğu sorulduğunda şu cevabı verir:

“ O, gözle görülmeyen doruklardan gelir. O, (…) yalnız ve hoş kokuludur ve nehir gibi o da akışına ne düşerse düşsün emecektir. Şiir, tarlaları sulayacak ve açlara ekmek verecektir. O, olgun başaklar boyunca dolanacaktır. O, insanlar ne zaman çalışsalar ve ne zaman dinlenseler şarkısını söyleyecektir. (…) Şiir; şarkı ve berekettir” (Neruda 1985, s.6)1.

Evet, dönelim kitabımıza…

Kitabın Dîvân şiirinden örnekler sunan bölümlerine özellikle dikkat çekmek isterim zira bu bölümlerde; Dîvân şiirinin derinliğini, söz oyunlarını, mazmunlarını, kısaca eski şiirimizden haz almayı bilen okuyucuya ihtiyaç duyduğumuzu vurgulamak istedim. Bunun yanı sıra Tasavvuf düşüncesine yer veren şiirlerin, bu anlayış üzerine şekillenen kavramsal çerçevede yorumlanması gerektiğini de belirtmeliyim.

DENİZLİ ODANIN KAYIKLARI’nda yer alan şiirler; okuyucuya, kayıkların hüzün kokan sükûtunu hissetmenin tarifi zor anlatılarını sunuyor. Denizin oyuncu dalgalarından lezzet almaya davet ediyor. Kederin, rüyanın, denizin, sandalın kol kola girdiği hayatları selamlıyor… Ölüm ve ayrılığın hikayelerini anlatıyor denizli odalardan...

 

Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî;

“Dinle neyden kim2 hikâyet etmede,

 Ayrılıklardan şikâyet etmede” der Mesnevi’nin başında…  

Ney, sazlıklar arasından koparılarak alınan kamışın kurutulup yakılarak üzerine 7 delik açılmasıyla yapılır ve içine hava üflenmesiyle de o uhrevî ses duyulur. Tıpkı sazlıklardan koparılarak yurdundan ayrılan kamışlar gibi insan da Tanrı’dan, ana vatanından ayrılarak dünyaya gelmiştir.

Hamdır; “yanmak” ve insan-ı kâmil olmak suretiyle fenâfillah mertebesine erişmek, sevgiliye kavuşmak ister. Öz yurdundan ayrıdır ve bu ayrılıktan şikâyetçidir, çünkü ait olduğu yerde değildir.

45’lik anlatılar da belki hiçbir yere ait olamayanları anlatıyordur, kim bilir… Evet, hâl böyle belki ama “iç yolculukta” umut var her zaman, her şeye rağmen! Yunus’un

dediği gibi “söz”, daima içimizdeki zehri alır, bunu unutmayalım:

“Söz ola kese savaşı,

     Söz ola kestire başı,

          Söz ola ağulu aşı

             Yağ ile bal ede bir söz.”

Buyrun gelin hep birlikte, yüzyıllar öncesinden Yunus Emre’nin açtığı söz kapısından yola çıkalım ve Denizli Odanın Kayıkları’nın dizelerinde, ömrün tüm ağulu aşlarını bal etmeyi deneyelim… Ekim 2019, Anadoluhisarı

Başa dön

   

Kapak Resmi

Başa dön

   

Teknik Bilgiler (Boyut, ISBN, Kağıt ve Cilt Türü)

Sayfa: 90

Boyut: 15x21 cm2

ISBN: 978-975-6342-84-8

Kağıt: 70 gr. Enzo krem kitap kağıdı

Başa dön

   

Önerilen Satış Fiyatı? Kitabı Nereden Satın Alabilirim?

Kitabın Satış Fiyatı 20 TL'dir.

Kitaplarımızı gerçek anlamda kitapçı olan her kitapevinden temin edebilirsiniz.

İnternet üzerinden www.tdk.com.tr , www.ideefixe.com www.dr.com.tr gibi sitelerden tedarik edebilirsiniz.

Ana Dağıtım:

Ankara Cad. Hobyar Mah. Fahreddin Kerim Gökay İşhanı, No: 10/6

(Cağaloğlu'nda tam valiliğin karşısında)

Fatih (Cağaloğlu)/İSTANBUL

Tel    : (0212) 527 52 96

Faks  : (0212) 527 52 97

Başa dön

     Tel: +90-212-527 52 96          Faks: +90-212-527 52 97    e-Posta: admin@toroslu.com.tr      Son Güncelleme:  05 Temmuz 2021, Pazartesi  
     Copyright © 2003-2021  [Toroslu Kitaplığı]. Tescilli markadır. Tüm haklar saklıdır.